Özellikle son yıllarda sıkça gündeme gelen deprem riski, Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden İstanbul için alarm zilleri çalmaktadır. Deprem uzmanı Frank Hoogerbeets, İstanbul'da beklenen büyük depremin tarihi ve olasılıkları üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Kahramanmaraş'taki depremleri önceden tahmin ederek dikkat çeken Hoogerbeets, şimdi de İstanbul’un olası bir deprem tehdidine dikkat çekiyor. Peki, Hoogerbeets’in tahminleri ne kadar gerçekçi? İstanbul'da bir deprem riski ne kadar yüksek? Bu soruların yanıtlarını, bilimsel verilere dayanarak ortaya koymaya çalışacağız.
Türkiye, tam da iki kıtanın kesişim noktasında yer alan bir ülke olarak büyük bir sismik aktivitenin merkezinde bulunmaktadır. Ülkenin dört bir yanındaki fay hatları, her an bir depreme neden olabilen potansiyel tehlikeleri barındırmaktadır. Ancak İstanbul, Türkiye’nin en kalabalık ve ekonomik açıdan en dinamik şehri olmasının yanı sıra, geçmişte yaşamış olduğu depremlerle de dikkat çekmektedir. Uzmanlar, İstanbul'da özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın varlığının, büyük bir yıkıcı depremin meydana gelme olasılığını artırdığı görüşünde birleşiyorlar.
Kahramanmaraş'ta gerçekleşen büyük depremler, Birçok deprem uzmanının dikkatini çekerken, Frank Hoogerbeets’in bu depremleri önceden tahmin etmesi, onu daha fazla dinlenir bir konumda getirdi. Hoogerbeets, yaptığı değerlendirmelerde gezegenin çeşitli pozisyonlarının, yer altındaki sismik hareketlerle ilişkili olduğunu savunuyor. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği bir basın toplantısında, İstanbul’un da bu süreçten etkileneceği uyarısında bulundu. Hoogerbeets, özellikle İstanbul çevresindeki sismik verilerin dikkate alınması gerektiğini ifade etti.
Frank Hoogerbeets, depremleri tahmin etme yöntemini, astrolojik gezegen hareketlerine dayandırmaktadır. Kullandığı veriler, dünya üzerindeki gezegenlerin konumlarının, yer altındaki fay hatlarının hareketliliğini etkileyebileceği teorisini barındırıyor. Uzman, depremlerin kesin tarihlerini belirlemenin mümkün olmadığını, ancak belirli zaman dilimlerinde olası sismik aktiviteleri değerlendirebileceğini iddia ediyor. Bu bağlamda, Hoogerbeets’in İstanbul üzerine yaptığı tahminler, dünyada pek çok bilim insanı ve depremsellik üzerine çalışan araştırmacılar tarafından dikkatle inceleniyor.
Hoogerbeets, İstanbul’da 2023 yılı içerisinde olası bir büyük depremin gerçekleşme olasılığının yüksek olduğuna dair veriler sundu ve bu riski göz önünde bulundurarak şehirdeki yapılandırmalar hakkında yenilik ve güvenlik önlemleri alınmasını önerdi. "Eğer bir şeyler yapmazsak, büyük bir yıkım yaşanabilir" ifadesini kullanan Hoogerbeets, yetkililere ve ilgili kurumlara sorumlu davranma çağrısında bulundu. Bu tür açıklamalar, sosyal medyada ve haber platformlarında geniş yankı uyandırdı.
Sonuç olarak, İstanbul’un depreme hazırlığını güçlendirmek ve riskleri minimize etmek adına gerekli adımların atılması gerekiyor. Hoogerbeets’in uyarıları, hem Kamu hem de özel sektörde inşaat ve yapı güvenliği konularında seferberlik başlatılmasını teşvik edebilir. Oluşabilecek bir depremin sonuçları düşünüldüğünde, uzmanların tahminleri dikkate alınmalı ve şehir genelinde yapı güçlendirme projeleri hayata geçirilmelidir. Böylece İstanbul, olası bir depremle başa çıkma kapasitesini artırabilir.
Değerlendirmeleri ve tahminleriyle dikkat çeken Hoogerbeets, İstanbul'un geleceği için endişeyi artırsa da, bu durum araştırma ve geliştirme alanlarında yeni çabaların teşvik edilmesine vesile olabilir. Memleketimizin deprem gerçeği karşısında bilimsel yaklaşım ve önlem alma anlayışı ile hareket etmek, yaşam güvenliğimizi artırmak için hayati öneme sahip.