Son dönemde dikkat çeken cinayet davalarından biri, Özlem Ç.’nin ölümüyle ilgili açılan davada yaşandı. Özlem’in katili olarak tutuklanan Ahmet T., cinayet anında 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak yardım istediğini belirtti. Ancak, mahkeme heyeti bu durumu hafifletici bir sebep olarak değerlendirmedi. Dava süreci ve ortaya çıkan deliller, cinayet ve sonrası yaşananları detaylandırırken, toplumda infial yaratan bu olayın sebepleri ve sonuçları üzerine önemli tartışmalar başlattı.
Özlem’in cinayeti, geçtiğimiz yaz aylarında İstanbul’da meydana geldi. Ahmet T., eski sevgilisi olan Özlem Ç.’yi bir tartışma sırasında bıçaklayarak ağır yaraladı. Olayın hemen ardından, katil şüphelisi, durumu kontrol edemeyerek 112’yi aradı. "Ben hata yaptım, ona zarar verdim!" diyerek acil yardım talep etti. Hem tanık ifadeleri hem de olay yerinde bulunan deliller, cinayetin nedenselliğini oldukça karmaşık hale getirmişti.
Mahkeme süreci, delillerin toplanmasından iki ay sonra başladı ve Türkiye’nin gündeminde ilk sıralarda kendine yer buldu. Dava boyunca Ahmet T., yaşanan olayın bir kaza olduğunu öne sürdü ve cinayet anındaki psikolojik durumunu dile getirdi. Ancak, Özlem’in ailesinin avukatları, Ahmet T.’nin 112’yi aramasının bir ‘hafifletici sebep’ olmadığını savundu ve katilin, cinayet teşebbüsünden dolayı cezasının artırılması gerektiğini belirtti.
Olayın medyaya yansımasının ardından sosyal medya platformlarında ve çeşitli haber sitelerinde geniş yankı uyandırdı. Özellikle kadın cinayetleri konusunun tekrar gündeme gelmesiyle, birçok insan sosyal medyada hak arayışları başlattı. Özlem’in ailesi, katilin serbest kalmaması ve tarafsız bir şekilde yargılanması için kamuoyu oluşturmak amacıyla çeşitli eylemlere imza attı. Ülke genelinde kadın hakları aktivistleri, bu durumu fırsat bilerek "Artık yeter!" sloganı ile kampanyalar düzenledi.
Medya, cinayet haberinin ardından toplumsal boyutunu gündeme getirdi. Uzmanlar, cinayet sonrası başlayan hukuki süreç ve toplumda kadına yönelik şiddete karşı farkındalık oluşturma çabalarının önemine dikkat çekti. Özlem’in cinayeti, Türkiye’de kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet konusunda ne kadar önemli adımlar atılması gerektiğini gösterirken, toplumun bu konudaki duyarlılığının artırılması gerektiğini vurguladı.
Sonuç olarak, Özlem’in katilin 112’yi araması mahkemece hafifletici sebep sayılmadı ve bu durum toplumda büyük bir tartışma yarattı. Özellikle kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet konusundaki yasal düzenlemelerin yetersiz olduğunu düşünen birçok kişi, adaletin sağlanmasını ve toplumsal farkındalığın artmasını istiyor. Olaya ilişkin mahkeme sürecinin devam etmesi, hem Özlem’in ailesi hem de toplum için büyük bir merak konusu olmaya devam ediyor.