Son yıllarda dünya genelinde birçok siyasi kriz yaşanırken, Kanada’nın Başbakanı Justin Trudeau’nun istifası yine dikkatleri üzerine çekti. İstifa süreciyle birlikte, Trudeau’nun hükümet ofisinden sandalyesini de alarak gittiği haberleri, sosyal medyada geniş yankı buldu. Bazı yorumcular bunu “halktan son kez çaldı” ifadesiyle ele alırken, bazıları ise siyasi drama laf atmayı tercih etti. Trudeau’nun son hareketleri, siyasetteki etik ve dürüstlük ilkelerine dair sorgulamaları yeniden gündeme getirdi.
Trudeau, ulusal ve uluslararası birçok krizin gölgesinde bir dizi seçim kaybıyla karşılaştıktan sonra, 2023 yılının Eylül ayında istifasını duyurdu. Ancak onun bu istifası sadece siyasi bir sona işaret etmiyor, aynı zamanda Trudeau’nun yönetim tarzı ve uygulamalarına yönelik geniş bir eleştiri dalgasının da fitilini ateşledi. İstifası sonrasında Trudeau, görev süresince kullandığı ofis sandalyesini de alarak medyada ilgi çekici bir sembolik eylemde bulundu. Bazı yorumcular bu durumu, Trudeau'nun halktan son bir kez "çaldığı" olarak tanımlarken, diğerleri bunu sadece bir özür ve vedanın sembolü olduğuna inandı.
Birçok gözlemci, Trudeau’nun sandalyesini almasının ardında yatan psikolojik motivasyonları sorguladı. Bazıları, bu durumun siyasi bir jestten ziyade bir tür kaybetme kabullenmesi olduğu görüşünde birleşti. Trudeau, "Şimdi yeni bir dönemin eşiğindeyiz ve halkın iradesine saygı duymak zorundayız" açıklamasını yaparken, bu sözler tartışmalı bir biçimde karşılık gördü. Trudeau’nun cebinde birkaç önemli siyasi müttefiki olsa da, halk üzerindeki etkisinin, beş yıl süren yönetim döneminin ardından büyük ölçüde azaldığı aşikar.
Trudeau’nun başbakanlık kariyeri boyunca, özellikle iklim değişikliği, mülteci krizi ve yerli halkların hakları konusundaki politikaları sıkça eleştirildi. Zaman zaman sağcı ve solcu gruplar arasında kalan bir lider olarak, Trudeau’nun kararları birçok alt sınıf tarafından "dar bir bakış açısı" olarak görüldü. Halk, Trudeau'nun yönetim tarzından duyduğu hoşnutsuzluğunu sosyal medyada ve kamuoyunda ifade etmekten geri kalmadı.
Medya ve kamuoyundaki pozitif imajını korumak için yoğun bir çaba harcayan Trudeau, 2021 ve 2023 yıllarında yapılan seçimlerde yaşanan kayıplar, bu algının köklü bir hal almasına neden oldu. Trudeau'nun istifasından sonra, pek çok tartışma ve spekülasyon, bu süreçte halkla kurduğu iletişimin ne denli zayıf olduğunu gösterdi. Sandalyesini alarak gidişi, bazılarına göre, bu zayıf iletişimi ve siyasi görüşme noktasındaki boşlukları sembolize eder hale geldi.
Sonuç olarak, Trudeau’nun sandalyesini de alarak gittiği bu son olay, sadece kişisel bir tavır değil, aynı zamanda Kanada siyasetindeki derin bir sorun olan liderlik ve halk güveni meselesini de gözler önüne serdi. Bütün bu süreç, Trudeau’nun siyasi kariyerinin nasıl yanlış yönlendirildiğinin bir göstergesi olarak tarihe geçecek. Kanada’da gelecekteki siyasi liderlik için ders çıkarılması gereken pek çok yön varken, Trudeau’nun tercihleri ve kamuoyuna yönelik tutumu tarih kitaplarında tartışılmaya devam edecek.