Son dönemde artan uyuşturucu ticareti ve kullanımı, Türkiye genelinde ciddi bir sosyal sorun haline geldi. Bu soruna karşı mücadele eden güvenlik güçleri, 76 ilde gerçekleştirdikleri kapsamlı operasyonlarla bu kanlı ticaretin önünü kesmek için harekete geçti. İki haftalık bir süreçte, 2 bin 365 şüpheli şahıs yakalanarak adalete teslim edildi. Uyuşturucu ile mücadeledeki bu irade, toplumun her kesiminde büyük bir memnuniyetle karşılanırken, güvenlik güçlerinin gözü yükseklerde. Uyuşturucu tacirleri için Türkiye artık bir geçiş noktası değil, mahkûmiyetin adresi olacak.
Uyuşturucu ticaretine karşı yürütülen bu operasyonlar, yalnızca bireysel icraatlarla sınırlı kalmayıp, ulusal bir strateji çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Türkiye, uyuşturucu ile mücadele konusunda uluslararası iş birliklerine de önem vermekte, bu sayede kaçakçılığın önlenmesi ve suçluların yakalanması konusunda daha etkili sonuçlar elde etmektedir. Son operasyonlar, Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın koordinasyonunda, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bağlı ekipler tarafından yürütülmüştür. Elde edilen veriler, sadece bireysel yakalamalar yapmakla kalmayıp, çok sayıda uyuşturucu baronunun da izini sürmeye yönelik farklı taktiklerin geliştirilmesi gerektiğini göstermektedir.
Güvenlik güçlerinin operasyonlarının yanı sıra, uyuşturucu ile mücadelede toplumsal bilinçlenmenin artırılması da büyük bir önem taşımaktadır. Okullarda, üniversitelerde ve çeşitli sosyal platformlarda gerçekleştirilen eğitim seminerleri ile genç nesillere uyuşturucu madde kullanımının zararları anlatılmakta ve bu konuda farkındalık oluşturulmaktadır. Devletin bu konuda yürüttüğü politikalar ve halkın, uyuşturucu ile mücadeleye katkıda bulunması, uzun vadede bu sorunun çözümünde etkili olacaktır. Uyuşturucu kaçakçılığı ile topyekûn mücadele edilmesi gerektiği unutulmamalıdır. El birliğiyle, toplumun her kesiminin sorumlu bir tavır benimsemesi, bu tür felaketlerin önlenmesinde en büyük güç olacaktır.
Söz konusu operasyonlar, hem bireysel hem de toplumsal olarak Türkiye'yi daha güvenli bir hale getirmek adına atılan önemli bir adım olarak değerlendirilmekte. Uyuşturucu ile mücadele yalnızca güvenlik güçlerinin değil, toplumun her bireyinin üzerine düşen bir sorumluluktur. Narkotik suçlarla mücadeledeki başarı, yalnızca tutuklamalarla değil, aynı zamanda toplumun bilinçli bir hale gelmesiyle de mümkündür. Uyuşturucunun toplumda açtığı yaraları kapatmak için hep birlikte mücadele etmemiz gereken bir dönemdeyiz. Bu tür operasyonların artarak devam etmesi, toplumun her kesiminde güvenlik duygusunu artıracak ve huzuru tesis edecektir.